Masa iktidarında Filistin meselesi

Okuduğunuz Yazı
Masa iktidarında Filistin meselesi

İçerik

Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu: Filistinlilerin daima yanında olacağız. Savaşın yaşanmasını arzu etmiyoruz!

İçişleri ve MİT’ten Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ümit Özdağ: Filistin davası Türk Milletinin davası değildir. Bu Filistinli Arapların davasıdır!

Dışişlerinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ahmet Davutoğlu: Çok açık söylüyorum. Bir insan, bir Müslüman olarak bu mesele bizim meselemizdir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Meral Akşener: Hamas, Filistin halkının mücadelesine kara bir leke sürdü!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Temel Karamollaoğlu: Filistin bizim için imani bir mesele. Türkiye, Filistin’e fiilen yardım etmeli.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Babacan: Filistin-İsrail meselesinde hep barışı savunmaya devam edeceğim!

Yukardaki açıklamaların tamamı son 1 haftada masanın ortakları tarafından yapıldı. Kimisi açıktan kimisi örtülü bir şekilde İsrail’in yanında. Kimi “Savaş istemiyoruz, barışı savunuyoruz” diyerek durumu idare etmeye çalışıyor. Kimi ise “Mehmetçik Filistin’e” modunda tribünlere selam çakıyor.

Verilmiş sadakamız varmış. Ucuz atlattık. Eğer bunlar 5 ay önceki seçimleri kazansaydı geçen hafta hem tezkereden hem de Filistin meselesinden hükümet sallantıdaydı! Saçma sapan bir hükümet krizi ile baş başa kalmıştık.

Sadece bir siyasi krizle karşılaşmayacak, dünyaya da rezil olacaktık. Cumhurbaşkanı ve beş Cumhurbaşkanı Yardımcısının Filistin meselesinde dahi ayrı tellerden çaldığı bir ülkeyi kim ciddiye alırdı ki?

Siyasi istikrar önemli…

Hele de bu coğrafyada..Hele de tarihin bu döneminde.. .

Ve ne mutlu bize ki, sen bunun farkındasın Türkiye.. Bu ülkeyi bir maceraya sürüklemedin.

Yaşadığın tüm zorluklara rağmen istikrarı tercih ettin… Birbirlerine hiç benzemeyen ve herhangi bir konuda anlaşma ihtimali olmayanların koltuk hırsına prim vermedin.

Kudüs de bizden değilse

Gazeteci Uğur Dündar, Gazze’de yaşanan büyük insanlık dramı ve acımasız katliamı 1930’lardan bir alıntı ile yorumluyor: Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizden değildir!

Acaba gerçekten öyle mi? Duygu dünyamızda bu meseleye dair hissettiklerimiz “Ha Kudüs ha Floransa… İkisi de aynı!” sığlığında mı?

Uğur Dündar’ın öyle hissettiği çok net… Yoksa niye ta 30’lara kadar gidip Falih Rıfkı Atay’dan alıntı yapsın?

Ancak ortada şöyle bir sorun var…

Dündar aksini iddia etse de bu ülkede milyonlarca insanın gönül dünyasında Kudüs’ün yeri ayrı . Nasıl olmasın ki? Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en kutsal şehirden bahsediyoruz…

Mustafa Kemal Atatürk’ün bir yüzyıl önce Yıldırım Orduları’na bağlı 7. Ordu Komutanı olarak Sina ve Filistin cephelerinde İngilizlerin eline geçmesin diye savaştığı Kudüs! Daha ötesi var mı?

Kudüs’ü kendisinden görmemek Dündar’ın kendi bileceği iş. Ancak onun bu sözleri sarf ettiği dakikalarda ajanslar Gazze’de resmi olmayan rakamlara göre 700 çocuğun İsrail’in saldırılarında hayatını kaybettiği haberini geçiyordu.

Rakama dikkat… Ukrayna’daki savaşta 1.5 yılda ölen çocuk sayısı 540… Gazze’de ise 1 haftada 700 masum katledildi!

Bu vahşete, kirli savaşa, çocukların ölümüne sessiz kalıp Falih Rıfkı’dan alıntı yapmak da bir tercih meselesi… Netenyahu, Macron, Biden, Paşinyan da öyle yapıyor. Hepsi Filistin’de yaşanan büyük dramı görmezden geliyor. Ve koro halinde “Onlar bizden değil” diyor.

İşte bunlar hep tesadüf! Ya da öyle olmasını umut etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Yaşasın insanlık deyip katliama karşı çıkan herkes bizdendir…

Diğerleri zaten kendi safında…

Altınok sahada

AK Parti’nin İstanbul ve Ankara adayları çok merak ediliyor.

İstanbul’u bilmem ama Ankara’da büyükşehir adayı gibi sahayı gezen bir Turgut Altınok var.

Cumartesi günü Keçiören’in Kösrelik Köyü’nde hizmete açtığı 300 bin metrekarelik parkın açılışında yaptığı konuşmayı dinledim. “1 milyar 600 milyon lira bütçemizle 60 milyarlık bütçesi olan Ankara Büyükşehir’den çok iş yapıyoruz” diyor…

Keçiören’in bütçesi için “Minnacık” ifadesini kullanan Altınok’un mesajı aslında açık…

“Büyükşehir’in imkanları bende olsa Ankara’nın üstüne bir Ankara daha eklerim” demeye getiriyor.

Siyasette iddialı olmak önemli. Bu iddianın altını dolduracak icraat ve hizmetlerle konuşmak daha da önemli… Altınok hem iddialı hem de heybesi dolu bir aday…

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Zafer Şahin