Muhafazakârlar eğitim ve kültürde devrim yaparsa
Yıllar yılı seçim zamanlarında siyasetçiler hep yol yapmak vaadinde bulundular, ekmekten-aştan bahsettiler. Çünkü zaman bunu gerektiriyordu. Halk fakir ve pek çok konuda gerideydi.
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi kuramına baktığımızda da en temelde fizyolojik özelliklerin karşılanması gerekiyor. Ardından güvenlik ihtiyacı geliyor ve ‘kendini gerçekleştirme’ dediğimiz son tabaka tüm bu gereksinimlerin üzerine inşa ediliyor. Bu temel psikolojik kuramı toplum yapısına adapte ettiğimizde şöyle bir manzara çıkıyor. Vatandaş yiyecek ekmeğin derdindeyken, hastasını tedavi ettiremiyorken, okula gönderdiği çocuğuna ne bir kitap ne de bir ayakkabı alamıyorken vatandaşın çevre ve kültür gibi ekstrem konulara eğilmesi beklenemez.
Böyle bir manzara içinde de siyasetçiden önce elzem sorunlara çözüm bulması beklenirdi. Türkiye’nin on yıllarca kaderine damga vurmuş, kangren olmuş bu konular son 16 yılda çözüm buldu. Önce halkın refah seviyesi arttı, eğitim normalleştirildi, sağlık sorunsuz hale getirildi, yollar yapıldı, havayolu halkın yolu oldu…
Tüm bu gelişmeler sonrasında zihni rahatlama yaşayan toplumumuz artık bir taraftan ülkesiyle, tarihiyle, gönül coğrafyasıyla daha fazla ilgilenmeye başlamış ve siyasetçilerden taleplerinin, beklentilerinin seviyesini yükseltmiştir.
Bugüne geldiğimizde ekonomi, eğitim ve sağlık alanlarında ülkeye çağ atlayan bir lider olarak Erdoğan enerji, savunma sanayi gibi çok stratejik alanlarda yeni hedefler koyarken diğer taraftan da halka çok başka konulardan bahsediyor. Erdoğan Millet Bahçeleri projesiyle halkına huzurlu yeşil alanlar sunmayı, Şehir Kıraathaneleri projesiyle de 24 saat açık kütüphaneler açmayı vadediyor.
Bu vaatler ülkemizin geldiği aşamayı göstermektedir. Türkiye artık yeni nesillerine yatırım yapan, gençliğin sesine kulak veren, gençlerini dinleyen bir ülkedir. Erdoğan’ın bu vizyonu hizmet siyasetine eklemlenmiş yeni bir perspektiftir. Erdoğan bu seçimde ortaya koyduğu açılımlarla kendini tekrar etmediğini göstermiştir.
Erdoğan her dönemde çıtayı daha da yükseltiyor, hizmet alanının yelpazesini genişletiyor ve çevre, gençlik, hayvan hakları gibi konularda iddialı vaatlerde bulunarak muhalefetin elinde kalan son kozları da alıyor. Muhalefetin “kek” polemiği üzerinden Şehir Kıraathaneleri projesini anlamazdan gelmesinin ve konuyu saptırmasının başka bir nedeni yok.