Sivas Kongresi’ni Bir de Böyle Okuyalım mı?

Okuduğunuz Yazı
Sivas Kongresi’ni Bir de Böyle Okuyalım mı?

İçerik

Tam 99 sene önce yaşadığımız günlere denk gelen haftalarda memleketimiz ölüm-kalım mücadelesi veriyordu. Samsun, Havza, Amasya, Erzurum’dan sonra bu kutlu mücadele yolu Sivas’la devam etti.

38 delege ile toplanılan Sivas Kongresi tüm emperyalizme “racon” kesen bir manifestoydu. Ancak ortada çok garip bir hakikat yatmaktadır da bundan bizim yeni yeni haberimiz olmaya başlamıştır.

4 Eylül 1919’da başlayan ve bir hafta sürüp 11 Eylül 1919’da biten Sivas Kongresi’nde çok enteresan ve bize ders kitaplarında ya da klasik programlarda anlatılan millî mücadele tarihine ters düşen enteresan kararlar alındı.

Birazdan yani bu kararları okuduğunuzda iyi ama bize bugüne kadar bu kararlar neden hiç öğretilmedi diyeceksiniz. Haydi başlayalım;

Madde 1- Osmanlı toplumunun bütünlüğü ve millî istiklalî- mizin temini ve Makam-ı Muallâ-ı Hilâfet ve Saltanatın korunması için Kuvay-ı Milliye’yi üstün ve millî iradeyi hakim kılmak kat’i esastır.

Demek ki neymiş; Sivas Kongresi kararına göre Kuvay-ı Milliye, Hilafet ve Saltanatı muhafaza etmek ve tehlikelerden korumak için varmış… Uzun söze ne hacet, her şey apaçık değil mi?…

            Madde 2-  Osmanlı Hükümeti, bir dış baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk ve ihmâl etmek zaruretinde bulunduğu taktirde Hilâfet ve Saltanat makamı ile vatan ve milletin emniyet ve bütünlüğünü sağlayacak her türlü tedbir ve karar alınmıştır.

Alın size bir madde daha… Sivas Kongresinden, Saltanat’a ve Hilâfet’e bağlılık kararı çıkmıştı.  İyi de ortada bir sıkıntı yok mu? milli mücadeleden beridir her yerde hilafet, saltanat ve padişaha bağlılık yemini eden bunca insan Sultan Vahideddin Han için yahu bu adam hain değil mi? Biz neden bu adama bağlılık yemini edip duruyoruz demedi?

Demedi çünkü Sultan Vahideddin Han hain değildi…

 4 Eylül de görüşmeler başlamış. Ve Sivas Kongresi’nin başında konuşmalara geçilmeden Sivas’tan Padişah’a bir telgraf çekilmişti. Telgraf metni şu şekildedir;

…Tarihimizin kaybettiği en büyük millî felâketlerden çıkarak, boyun eğmeye mecbur olduğumuz Mondros Mütarekesi feci hükümleriyle dıştan ve içten süre gelen tecavüzlerle, hükümlerinden düşürülüp geçersiz kaldı Bu hale karşı etkisiz bir siyaset takip eden Vekiller Heyeti bu milletin haklarını savunamıyor ve devlet ve milletin açık haklarını ayaklar altına aldırıyor. Dolayısıyla millet, umumi meclisin anayasamızdaki mutlak açıklığa rağmen halâ toplanmadığını göz önünde bulundurarak vatanın yok olmasını önleyecek son tedbirleri almak için bütün yüce memleketlerimizin delegelerinin iştiraki ile Sivas’ta genel bir kongre yaptı. Kongre genel heyeti, Allahın yardımına dayanarak yüce Hilâfet ve Saltanat makamınızın ve milletin ve memleketin meşru haklarını ve gerek şimdiye kadar müdafaa hususunda alacağı tedbirleri görüşmeye başlamıştır. Bu uğurlu vesile ile Yüksek Hilâfet makamınıza sadakat ve bağlılığını teyid etmeyi dinî ve millî bir vazife addeder.

 

                                                                   5 Eylül 1919

                                                               Sivas’ta Toplanan

                                                       Umumi Kongre Heyeti”

 

            Bu altı çizili olan kısımlar telgrafın en can alıcı bölümleri olmaları hasebiyle çok mühimdir. Ayrıca Sivas’tan İstanbul’a bu telgraf gönderildiğinde Başkan koltuğunda Mustafa Kemal Paşa oturmaktaydı. Üstelik bu karar tüm delegelerin kabul oyuyla alınmıştı. Başka bir söz söylemeye gerek var mı?

Ayrıca, Tüm yurt genelindeki Millete de, İstanbul’a böyle bir telgraf çekildiğine dair genel bir bilgilendirme beyannamesi yazıldı. Bu milleti bilgilendirme beyannamesi şu şekildedir;

            “Kararlaştırılan Anadolu ve Rumeli Müdafa-ı Hukuk Umumi Kongresi, Eylül ayının dördüncü günü öğleyin saat üçte parlak bir biçimde Sivas’ta Lise okul binasında ilk toplantısını yaparak fatiha-i mukarrerat olarak zat-ı hazreti Hilâfetpenahiye ilgili telgrafı takdim etti. Bu suretin bütün ilçe ve köylere kadar duyurulmasını bilhassa rica ederiz. Karar sonuçları ayrıca tebliğ edilecektir.

                                                                     Kongre Heyeti”

           

Çok enteresan bir durum ile karşı karşıyayız. Memleketin felahı için Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında kurulan bu millî kongre, toplantıya başlar başlamaz Padişah Sultan Vahideddin Han’a biat etti ve resmen;

“Ben senin yüce varlığını korumak ve kurtarmak için varım demek istedi.” Sonra da bu biat edişi resmî bir bildiri ile bütün memlekete deklare etti.

Şimdi asıl soruya gelelim; Bu neticeden ne anlaşılması gerekir?…

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ahmet ANAPALI