Tarihe Bir Soru Soralım; Kürtlerin Devleti Türkiye Cumhuriyeti midir?
Geçen hafta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir programda, hem bu ülkeyi bin parçaya bölmeye kardeş kavgası çıksın diye elinden gelen ve hatta gelmeyen ne varsa her şeyi uygulayan dış düşmanlara ve onların memleket içindeki yerli iş birlikçi uzantılarına tokat gibi bir mesaj gönderdi;
Bu ülkeyi bölmek isteyenler şu aralar Kürtlere bu topraklarda bir devlet kurmak için uğraşıyorlar. Beyhude çabalar bunlar. Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki, Kürtlerin devleti vardır kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devleti;Türkiye Cumhuriyetidir.
Peki;Dosta güven düşmana korku veren bu mesajın tarihi bir altyapısı var mı? Yoksa öylesine seçim atmosferinde söylenmiş hamasi birkaç lakırdı mı?
Bu soruya verilecek olan cevap hem kocaman bir tarihe ışık tutacak, hem de on milyon kilometrekarelik Mezopotamya topraklarının geleceği hakkına ipotek vazifefesi görecektir.
Yani asıl soru şu;
Bu devlet yani Türkiye Cumhuriyeti sahiden Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de devleti midir?
El cevap;
Evet… Kocaman bir evet.
İsterseniz haydi gelin tarih denen şaşmaz ve her şeyi sebepleri ile birlikte bilen bilgi ve hafıza yumağına bu soruyu soralım;
Tarih 1071. 26 Ağustos. Yer Muş Malazgirt.
İslam ümmetinin en büyük ve en kudretli devleti olan Devlet-i Âli Selçuk Sultan Alparslan önderliğinde Bizans İmparatorluğu ordusu ile mücadele ediyor.
Rakamlar korkunç. 200 bine, 40 bin…
Bizans Ordusunda kimler var;
Bizanslılar, Sırplar, Ermeniler, Gürcüler ve Türkler…
Şaşırmayın lütfen Bizans İmparatoru Romen Diyojen önderliğindeki 200 bin kişilik devasa ordusunda Peçenek, Uz, Kuman ve Kıpçak paralı Türk askerleri mevcut.
Sultan Alparslan’ın önderliğindeki 40 bi kişilik Müslüman orduda kimler var;
Türkler, Kürtler ve Araplar.
Yani sevgili dostlar Malazgirt Savaşı bir millet değil ümmet savaşı idi. Yani Hilal ile Haç’ın savaşı…
Bu noktada Hıristiyan bir Türk ile Müslüman Bir Türk savaşırken Müslüman Türk’ün imdadına Müslüman Kürt kardeşi yetişti.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
1517’de Hicaz Yarımadası’nı ve Mezopotamya’yı fethetmeye giden Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han’ın en büyük yardımcısı Kürt lakaplı İdris-i Bitlisi idi. Zaten yavuz, savaştan sonra Bitlisli Kürt İdris’i o bölgeye vali yaptı.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
Doğu cephesinde önce Ruslarla sonra Ermenilerle savaşan Erzurum’un efsane ismi 15. Kolordu Komtan Kazım Karabekir Paşa, TBMM’ye kazandırdığı ilk askeri zaferi yani Kars Zaferini o bölgede bulunan Kürt aşiretleri ile birlikte kazandı.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
Yine Kars’ı alarak tarihe geçen Deli lakaplı Deli Halit Paşa bu zaferini o bölgedeki Kürt aşiretleri ile omuz omuz omuza vererek kazandı.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
Devletin Kürtlere nerede ve ne zaman ne şekilde ihtiyacı olduysa Kürtler orada ve o şekilde hal ve pozisyon aldı. Bazen öldürdü, bazen şehit düştü ama gıdıkını çıkartmadı.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
Yenilmez denilen İngiliz donanmasını 18 Mart 1915’de Çanakkale’de durduran ve tarihe Çanakkale Geçilmez sözünü yazdıran, önce o bölgede yaşayan Türk ahaliyi sonra da devleti işgalden kurtaran efsane komutan Cevat Paşa Malatya Arapkirli bir kürttür.
İŞTE BU YÜZDEN KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR.
Bu örnekler böyle sayfalar dolusu uzar gider. Ama sanırım mesele anlaşıldı.
Şimdi bir kere de biz söyleyelim mi;
KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR.
Son söz;
Bu vatan ve bu devlet, bu vatan ve bu devlet uğrunda kan döken, can veren, şahadet uğrunda memleketin kara topraklarına sıra dağlar gibi uzananlarındır.
“Ha bu arada ben kim miyim? Ben Kürt değilim. Sadece hakkı hak edene veren bir Kırımlı Oğuz Türküyüm”