Terör ABDevleti
PARASIYLA silah istedik bize vermediler. Gittiler teröristlere bedava silahyağdırdılar.” Bu sözleri dün Başkan Erdoğan sarfetti. Dostluktan, stratejik ortaklıktan bahseden bir Amerika vardı.
Ancak bu nasıl bir stratejik ortaklıktı?
Tam 3 bin kargo uçağı ile Suriye’de Türkiye düşmanı terörist PKK’ya silah taşıdılar. Karadan 19 bin TIR’la sevkiyatı sürdürdüler. Hem de gözümüzün içine baka baka… Stratejik ortağına parasıyla silah vermeyen ABD, gidip teröriste silah yağdırıyorsa bunun adıne ne denmeli?..
Tek kelime ile “Terörist Devlet”… Evet bugün Amerika terörist bir devlettir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün açıkladı. Amerikalıların Kandil’de hem askeri eğitim verdiklerini hem de medyayı nasıl kullanacaklarına dair yol-yordam öğrettiklerini…
İstihbarat birimlerimiz “KANDİL’DE TERÖRİSTE AMERİKAN EĞİTİMİ”ni bizzat belgeleyip rapor ettiler. Washington Türkiye’ye “Stratejik düşman” gibi saldırıyor. Terör örgütlerini besleyerek, ekonomik silahları kullanarak yapıyor bunu. Evet, artık “Stratejik Ortaklık” bitti.
Karşımızdakiler Pensilvanya’da yüzlerce vatandaşımızın katili “Teröristbaşı”nı besleyip koruyarak düşmanımıza dostluk yapacak kadar kartları açık oynuyor.
“Ben terör devletiyim” diye adeta bağırıyor. Aslında Başkan Trump seçim kampanyasında “DEAŞ’ı biz kurduk” diyerek Amerika’nın TERÖR DEVLETİ olduğunu tüm dünyaya resmen ilan etmişti. Amerika’nın kurduğu DEAŞ Kobani’de Kürtlere saldırdı. CIA güdümlü terörist saldırıya CIA’nın kucağındaki terörist PKK ile yardıma koştular.
Ellerindeki oyuncakları birbirine kırdırarak Suriye’nin kuzeyine yerleştiler. Bu sayede tam 22 askeri üs kurdular. DEAŞ Kürtleri kesiyor, ABD yardıma koşuyordu. Sonra İsrail de Amerika ve PKK’nın vurduğu DEAŞ üyelerini Tel Aviv hastanelerinde tedavi ederek tekrar cepheye sürüyordu.
Bu tedavi olayını da bizzat MOSSAD başkanı açıklıyordu. Ortada al gülüm, ver gülüm vaziyetinde bir “TERÖRLE BESLENME” oparesyonu vardı. CIAMOSSAD tezgahı girdapa yakalanan ahmaklar asla su yüzüne çıkamıyor, tahtalı köyü boyluyordu. Amerikan üslerine mevzi kazandırmak için birbirini yiyen teröristler oluk oluk kan akıttı.
CIA’nın ÇARPIŞTIRMA metodu sayesinde Amerika için öldüler. Başkan Trump’ın geçtiğimiz hafta “Bizim için öldüler” diyerek Suriye’deki PKK’llılara alkış tutması boşuna değildi. Çiçero “Herkes hata yapabilir ama ahmaklar hatalarına bağlı kalırlar ve bunu ölünceye kadar da sürdürürler” sözünü laf olsun diye söylememiştir.
Evet, bugün İsrail sivilleri bombalayan, çıkardığı fitnelerle bölgeyi kan gölüne çeviren bir “Terör Devleti”dir. Aynı yöntemleri uygulayan Amerika da artık bir “Terör ABDevleti”dir. Buna asla “Hayır” deme şansları yoktur.
Suriye’deki YPG’nin PKK’nın bir kolu olduğu ABD Savunma Bakanlığınca resmen açıklanmıştır. PKK da Amerika nezdinde bir terör örgütüdür. Ona 3 bin kargo uçağı ile silah taşıyan bir ülkenin “Terörle savaşıyoruz” açıklamaları da aptalca bir söylemin ta kendisidir.
Aslında Amerika’da akıllı hukukçular olsa ve dava açsalar, bugün Amerika’yı yönetenler “Teröre çanak tutmaktan, beslemekten, organize edip, terör ordularına komutanlık yapmaktan” mahkum olur. Çünkü elde fazlasıyla itiraf ve delil bulunmaktadır. Bugün Amerika Başkanı’nın “DEAŞ’ı ABD kurdu” sözü ADALET’in olduğu bir ülkede anında karşılığını bulur. İnsanlıktan ve adaletten yoksun terör devletleri, etrafımızda akla hayale gelmeyecek oyunlar oynamaktadır.
DEAŞ’ı yeniden canlandırma hevesleri de dahil olmak üzere CIA merkezlerinde kafa patlatma seansları düzenliyorlar.
Ancak onların tüm tezgahlarına çomak sokan bir Ankara var. Deliriyorlar.
Bize ellerindeki para ve uşaklarla saldırıyorlar. Ankara’yı alacaklarını hayal ederken hep kaybediyorlar. Bizim ne yapacağımızı öngöremiyorlar. Ellerindeki hainleri panellerde konuşturup bilgi almaya çalışıyorlar. Ancak yine de duvara tosluyorlar. Bizi çözemiyorlar…
Bilemiyorlar…
Bu arada Fransız tarihçi Albert Sorel diyor ki; “Dünyada iki tane bilinmeyen vardır. Biri kutuplar diğeri Türkler.”