Yalana karşı seferberlik

Okuduğunuz Yazı
Yalana karşı seferberlik

İçerik

Yalan kovalamaktan gerçeği tanıyamaz olduk.

Her gün yeni bir yalan uyduruyorlar. Önce kendileri inanıyorlar. Sonra hepimizin inanmasını istiyorlar. Gerçek ortaya çıkıncaya kadar yalan virüs gibi yayılıyor.

İngiliz medyası tuttu “Türkiye’nin İngiltere’ye gönderdiği sağlık malzemeleri kullanılamaz halde”yalanını ortaya attı.

Muhalefet bu yalanı fon müziği yapıp alıp sevinç naraları atmaya başlayınca da İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi “gavurluğun da bir sınırı var” tadında açıklama yapmak zorunda kaldı.

Bu ilk değildi.

Son da olmayacak.

Muhalefetin yöntemi bu…

Vazgeçmezler.

Ama bu işe bir çare bulmak lazım.

Meselabir tecrübeli diplomat, mülki amir ya da artık görevlendirilecek uygun bir isim her gün belli bir saatte kamuoyunun karşısına çıksın. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın günlük bilgilendirmelerinde olduğu gibi basit, yalın, teknik, rafine, anlaşılır, polemiklerden uzak, net ifadelerle gerçekler ortaya konulsun.

Tamam, farkındayım.

Mizahını yapmamız gereken meselenin izahıyla uğraşıyoruz.

Böylece yaptığımız izah da mizah zannediliyor.

Ama bu iş artık içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı.

Gerçeğin bu denli aşınmasınıntelafisi zor sonuçları olur. Her şeyden önce durum tespiti yapılamaz hale gelinir. Zihin karmaşasında boğulmuş kitleleri sahtekarlıktan korumak imkansızlaşır. Akıl iflas eder. Mantık emekliye ayrılır.

Kamuoyu Aydınlatma Platformu diye bir yapı var.

Kısa adı “KAP” diye biliyoruz.

Sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişini sağlamak amacıyla sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını ve yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve gelişmelerin kamuoyuna açıklanmasını sağlıyor.

Yalan haberler parayı bozuyor da aklımıza, zihnimize, vatanımıza, milletimize iyi mi geliyor?

Benzer bir yapı sayesinde gündemi işgal eden yalanların zihinleri hasta etmesini önlemek mümkün olabilir.

Deprem olur, can derdine düşeriz, bunlar çıkıp ortalığı karıştırır.

Salgın hastalık ile mücadele için seferberlik sergilenir aynı tipler, aynı yöntemlerle kafa bulandırır.

Sorsan “ifade özgürlüğü” derler.

Yalanın piyasaya çıkıp her yeri dolaşma özgürlüğü var da gerçek niye sesini yükseltemesin?

Ortaya atılan yalanın ötesini, berisini devletin tüm imkanlarıyla ortaya çıkarıp, hiçbir kıvırma payı bırakmadan, kimsenin itiraz edemeyeceği kadar net ve herkesin görüp duyabileceği yaygınlıkta ortaya koymak bugün artık bir milli güvenlik meselesidir.

Yabancı güçlerin güdümünde olup Türkçe yayın yapan medya-sosyal medya unsurlarını da, muhalefet adı altında Türkiye’nin kaybetmesi için her yola gelen ahmak takımının bunların peşine nasıl takıldığını da görüyoruz.

İş şirazesinden çıktı.

Her yönüyle yıkıcı, bölücü, kışkırtıcı bir hayasız akın bu.

Çözülmemek için çözmemiz lazım.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Serkan FIÇICI