Kayıttan düşen bir terörist hikayesi
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar ülkesinde dün.
Güvenlik kaynakları Irak’ın Metina alanında gerçekleştirilen operasyonla terör örgütünün üst düzey bir isminin etkisiz hale getirildiğini duyuruyor. Tüm haber ajansları da bu gelişmeyi son dakika olarak geçiyor.
Bu gelişme sonrası birdenbire sosyal medyaya tuhaf bir tartışma başlıyor.
Efendim neymiş… Etkisiz hale getirildiği açıklanan terörist aslında 2019’da öldürülmüş! Farklı ajanslar da bu gelişmeyi o tarihte duyurmuş!
Üstü kapalı bir şekilde operasyonu gerçekleştiren MİT’i ve devleti yalancılıkla suçluyorlar!
Referansları da o tarihte haberi geçtiklerini iddia ettikleri ajanslar!
Peki hangi ajanslar o haberi geçmiş? Devlet o tarihte bu teröristin etkisiz hale getirdiğini duyurmuş mu?
İlk sorunun cevabı belirsiz… İkincisinin cevabı kocaman bir “Hayır.”
Mesele şu… Devlet terörle mücadelede teyit etmeden hiçbir bilgiyi paylaşmaz. O terörist devletin kayıtlarından düşsün diye bizzat örgütün kendisi yalan haberi ajanslara servis etmiş olabilir. Devlet ne zaman kesin teyidini yapar o zaman bilgiyi paylaşır. Tıpkı dün olduğu gibi.
Bu anlamsız tartışmayı yürütenler farkında mı bilmem ama dün terör örgütüne arayıp da bulamadığı bir propaganda fırsatı verdiler. Kendileri ile ne kadar övünseler azdır.
Tamam sosyal medya etkileşim kasmak isteyenler için her tür çılgınlığı yapmaya müsait bir mecra.
Herkes her konuda istediği gibi ahkam kesebilir. Kimsenin de buna bir itirazı olamaz.
Ancak mevzu güvenlik kuvvetlerinin yaptığı operasyonlara gölge düşürmeye kadar uzamamalı.
Hele de böyle bir dönemde…
Öfken kime Amirim?
Cumartesi günü öğleden sonra…
Sosyal medyada geziniyorum.
Önüme CHP’nin Etimesgut adayı Erdal Beşikçioğlu’nun tweeti düştü. Saat 16: 55’te… Erdal Bey, CHP İlçe binasından davul-zurna eşliğinde çıkıyor. Keyfi gayet yerinde, müziğe ayak uydurarak yürüyor. Ve bu görüntüyü kendi hesabından paylaşıyor!
Erdal Bey siyasetin yabancısı. Galiba sadece siyasete değil gündeme de Fransız!
Türkiye’nin şehitlerine ağladığı bir günde bu paylaşımın tepki çekeceğini düşünemiyor. Doğal olarak ben de dahil birçok insan Beşikçioğlu’nu eleştirdik.
Bir süre sonra yaptığı yanlışı fark etmiş olmalı ki, hemen o paylaşımı kaldırdı, bir askerlik fotoğrafını yayınladı!
Sonra da karşı atağa geçti… O görüntü şehit haberleri gelmeden önce çekilmiş! Kendisine iftira edilmiş! İşi “Müslüman değilsiniz” noktasına kadar getirdi!
Canı sağ olsun. Farkında değil ama hakaret ettiği bizlere bir teşekkür borcu var.
Sayemizde hızlı bir siyasete giriş dersi almış oldu. Görüntü ne zaman çekilmiş olursa olsun. Bir millet şehitlerine yanarken sen o saatte o görüntüyü yayınlarsan…
Üstelik tepkiler gelmeden önce sayfanda şehitlerle ilgili tek söz etmemişsen… Kusura bakma Amirim.. Bu eleştiriler normal…
Bak ne güzel askerlik fotoğraflarını yayınlamaya, şehitleri hatırlamaya başladın…
Siyasette attığın her adıma dikkat edeceksin.
Bize kızacağına o resmi sosyal medyandan Cumartesi günü kim paylaştıysa, ya da seni “Bu yanlış anlaşılır” diyerek kim uyarmadıysa ona kız.
Bu yol kazasının sorumlusu o çünkü.
Sekreterli demokrasi
Yılmaz Büyükerşen… 87 yaşında.
25 yıllık belediye başkanlığının ardından partisi kendisini yeniden aday göstermeyince kızdı, küstü!
Gönlünü almak isteyen CHP lideri Özgür Özel’e “Bir şartım var” dedi.
“Madem ben olmuyorum, sekreterim Ayşe Ünlüce’yi aday gösterin!”
İsteği kabul edildi… Büyükerşen’in sekreteri CHP’nin Eskişehir adayı ilan edildi!
Bu tuhaf dayatmaya itiraz edemeyen Özgür Özel’e CHP’liler sosyal medyada soruyor: CHP tüzüğünde yeniden aday gösterilmeyen belediye başkanlarının yerine sekreterleri aday yapılır” diye bir madde mi var?
Tüzükte öyle bir madde yok ama ön seçim maddesi var..
Unutuldu… Tıpkı kurultaydaki bazı vaatler gibi…
Oluyor böyle unutkanlıklar sekreterli demokrasi modelinde…
Çok da şey etmemek lazım…