ABD sadece Türkiye’yi değil NATO’yu da kaybeder

Okuduğunuz Yazı
ABD sadece Türkiye’yi değil NATO’yu da kaybeder

İçerik

Türkiye’nin ilk strateji merkezlerinden Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) kurucularından ve kurumun başkan yardımcısı olan gazeteci-yazar, TV programcısı Alper Tan, çok sayıda birincil kaynağı ve araştırma raporunu bir araya getiren bir derleme yayınladı. ABD’nin “korkunç bir akıbete sürüklendiği” sonucuna varılan yazıyı SDE sitesinde bulabilirsiniz. Tan, çok sayıda tablo ile, ABD’nin toplumsal dokusundaki çürüme ve çözülmeyi derlediği yazısını şu ifadeyle bitiriyor:
“Dünyanın her yerinde genel olarak medyayı kontrol altında tutmaya ve içi boş propaganda taktikleri ile güç ve üstünlük algısını devam ettirmeye çalışan ABD’nin içtimai olarak çürüyerek çöktüğü bu tablolardan açıkça anlaşılmaktadır. Halkı bu kadar bozulmuş ve yozlaşmış bir devletin bırakınız en güçlü olmayı, devlet olarak varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir.”

Tan’ın bu kadar iddialı bir değerlendirmeye varmasını sağlayan verilerden birkaçını aktarmak isterim:
ABD’de son 50 yılda ülke içindeki silahlı saldırılar sonucu ölenlerin sayısı, ABD tarihindeki bütün savaşlarda ölenlerin sayısını geçti. Verilere göre, ülkede her gün ortalama 53 kişi silahlı saldırı sonucu hayatını kaybediyor. Dünyadaki her üç cinayetten biri ABD’de işleniyor. Bu arada, Amerikan polisi de boş durmuyor; her gün ortalama 3 kişiyi silahla vurarak öldürüyor. ABD, kadın cinayetleri ve cinsel saldırı konusunda Kuzey Afrika ve Güney Asya’dan sonra en kötü ülkeler listesinde 3’üncü; ülkede her 100 kadından 20’si tecavüze uğramış bulunuyor. Çocuk evliliklerinde de ABD ön sıralarda; ancak 10 eyalet rakamlarını açıklamadığı için gerçek sırası bilinmiyor.

Kiliseye gidenler her yıl dörtte bir azalıyor! Kendisini “ateist” olarak tanımlayanların sayısı 10 yılda yüzde 200 arttı. Alper Tan’ın sunduğu ve yorumladığı verileri incelediğinizde, onun vardığı “sosyal dokunun bozulması” sonucunda haksız olmadığını görüyorsunuz.

Şimdi bu ülke, Türkiye’ye uçaksavar sistemlerinden sonra uçak da satmama kararı almak üzere! Dahası, bu ülke, Yunanistan’a kurduğu üslere yığdığı tank ve topun, Yunan siyasetçilerin oluşturmaya çalıştığı “Türkiye’ye karşı olduğu” algısını reddedecek tek kelime etmemiş bulunuyor. Bu ülke, ortadaki yazılı-imzalı iki anlaşmaya rağmen, Yunanistan’ın adalara silah ve asker yığmasına “Dur” demiş değil. Bu ülke, şu ana kadar 16 milyar dolarlık silah yığdığı Ukrayna’daki durumun bir Karadeniz, hatta Avrupa savaşına doğru gittiğini görmezden geliyor.
Türkiye, Rusya’nın daveti ile bu hafta Özbekistan’da yapılacak Şanghay Beşlisi zirvesine konuk olarak katılacak. Güvenlikten ticarete üye ülkeler arasındaki iş birliğini arttırmayı amaçlayan Şanghay İşbirliği Örgütü’nü Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan 1996 yılında oluşturdular; bugün Özbekistan, Hindistan, Pakistan ve İran’ın da katılmasıyla üye sayısı dokuza çıktı.

ABD, Türkiye’yi içine soktuğu arayışların cezasını, elden ayaktan mahrum NATO ile baş başa kaldığında anlayacaktır. NATO’yu bugünkü sağlam örgüt statüsüne getiren ne Ukrayna ne Yunanistan ve ne de Suriye’de eğittikleri YPG-PKK teröristleridir. NATO, ancak her şeyi ile donanımlı bir Türkiye ile NATO’dur. Türkiye bu donanımı ya kendisi yapar ya da başka yerden sağlar. Ama NATO bir Türkiye’nin yerini başka bir şeyle dolduramaz.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL