FETÖ’nün ‘restorasyon’ düşleri

Okuduğunuz Yazı
FETÖ’nün ‘restorasyon’ düşleri

İçerik

Koronavirüs salgını sebebiyle FETÖ’cü doktorları göreve davet eden siyasetçi ve gazetecilerin absürt çağrılarına şahit oluyoruz . Üstelik bu çağrıyı yapan sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değil; bu çağrıyı yapanların arasında AK Parti’den ayrılarak parti kuran Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın partidaşları ile Karar gazetesi yazarları da var.

FETÖ’cü doktorların göreve çağrılması haliyle herkesin aklına “doktor açığımız bu kadar büyük mü” sorusunu getirdi? Oysa dünyayı sarsan Koronavirüs salgını karşısında Türkiye iyi durumdaki birkaç ülkeden biri. Aciz durumda bir ülke hiç değil. Üstelik, bu süreçte sağlık sistemimiz dünyanın taktirini kazanmış durumda. Bir çok Avrupa ülkesine elimizden geldikçe tıbbi araç gereç desteği sunuyoruz. Peki, bu durumda, kendi doktorluk yeminlerine bile ihanet eden FETÖ’cüleri yardıma çağırmak hangi hesab-kitabın ürünü olabilir?

Koskoca siyasi parti liderlerinin, küresel bir salgın karşısında akıllarına ilk çare olarak FETÖ’cü doktorların gelmesi normal değil. Tıbbi açıdan hiç bir değeri, karşılığı yok bu çağrının ama siyasi açıdan elbette bir anlamı var.

İşin gerçeği şu: Adı geçen siyasi parti liderleri ve gazeteciler, FETÖ’cü doktorları değil, FETÖ’nün kendisini sisteme davet ediyorlar. Eskiden olduğu gibi FETÖ’nün, siyasal sistemimizin gizli ana aktörü olarak asıl yerine yerleşmesini istiyorlar. Yani tıbbi bir çağrı değil yaptıkları, FETÖ’nün ‘restorasyon’ düşlerini yansıtıyorlar sadece.

Suriye’ye yönelik askeri operasyon sırasında da ihraç edilen FETÖ’cü askerleri göreve çağıranlar bunlardı. Seçimleri kazandıklarında hapishanedeki FETÖ’cüleri tahliye edeceklerini, görevlerine döndürecekleri sözünü veren de bu siyasiler değil miydi?

Her kritik dönemde FETÖ’yü sisteme davet eden bu anlayışın siyasi bir hedefi var; Türkiye’yi “fabrika ayarlarına” geri döndürmek! AK Parti’den ayrılarak parti kuranların da FETÖ’nün gündüz gözüyle kurduğu “restorasyon” düşlerini gerçekleştirmekten başka bir misyonu, işlevi, hedefi yok. Dillerinden düşürmedikleri “fabrika ayarlarına dönmek” sözü işte bunu karşılıyor. “AK Parti’nin ilk kuruluş yıllarına döneceğiz”, yok efendim “kadro hareketi olacağız”, “ortak aklı esas alacağız”, “dünyayla barışık yaşayacağız” gibi safsataların, bayat lafların hiç bir anlamı yok. Daha doğrusu tek bir anlamı var; FETÖ’yü yeniden sisteme geri döndürmek! Bu siyasi edebiyat, FETÖ’nün siyasi arzularını gizlemek için yapılıyor.

Tarihin tekerrür edeceği yanılsamasını oluşturmaya çalışıyorlar. Tekrar 90’lara dönüleceğini, kurtarıcı olarak bu kez Gül-Babacan’ın tıpkı AK Parti’nin ilk günlerindeki gibi çıkıp geleceğini, yeniden Türkiye’yi kurtaracaklarını, Erdoğan’ın ise bir ‘sapma’ olarak tarihe geçeceğini düşünüyorlar. FETÖ’nün nasıl bir sahtekar olduğunu hâlâ anlayabilmiş değiller; FETÖ bu arkadaşlara gündüz gözüyle hayal satıyor, haberleri yok.

FETÖ’nün Türkiye kurtarma gibi bir derdinin olmadığını, tek amaçlarını bu devleti yıkıma uğratmak, bölüp parçalamak, daha fazla zarar vermek olduğunu anlayabilmiş değiller. FETÖ’nün gündüz düşlerini satan siyasetçiler de elbette en az FETÖ kadar suçludurlar, masum değildirler, bilelim.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ