Kılıçdaroğlu hasta mı?
Başkan Erdoğan’ın Katar ziyareti sırasında çekilmiş “anlık baş selamı” pozunu, Kılıçdaroğlu “para karşısında eğildi” iftirası ile siyaset malzemesi yaptı.
Kestirmeden gidelim bunun adı terbiyesizliktir.
Eğer akli melekeler yerindeyse.
Değilse durum değişir.
Zira iş “taktik saçmalama” boyutunu aştı.
Görüyoruz.
Kılıçdaroğlu için önceleri “ciddi ciddi saçmalıyor” derdik ama galiba bu kez durum farklı.
Ana muhalefet liderinin sürekli “alay konusu” olması kimse açısından iyi bir şey değil.
İzahı olmayan sözlerin mizahı da bir yere kadar.
Gülelim, eğlenelim derken ciddi bir sorunu ıskalıyorsak!
“İskambil kağıtları meselesi” galiba bir işaret fişeğiydi.
Fark edemedik.
Peki gazetecilerin “Kapalı Maraş” sorusu karşısında afallamasını “dalgınlık” ile izah edebilir miyiz?
Ana muhalefet lideri manşetleri kaplayan, ekranları dolduran gündemin bir numaralı meselesinden habersiz olabilir mi?
Öyleyse vahim.
Değilse facia.
Bilmiyoruz, bilemeyiz.
Sadece tahmin ama sanki etrafındakiler kulağına bir şey üflüyor, o da duyduklarını anlamadan, sorgulamadan anlamsız cümlelere dönüştürüp seslendiriyor gibi.
Öyle bir izlenim veriyor.
Daha önce Turgay Güler, Kılıçdaroğlu’nun sağlık sorunlarının CHP içinde tartışıldığını yazmıştı.
Üzerinde durulmadı.
Her şey bir tarafa eğer Kılıçdaroğlu sağlık sorunu yaşıyorsa bunun siyaset malzemesi yapılması ayıptır.
Durumu bilsek geçmiş olsun deriz, sağlığı için dua ederiz.
Ama sağlık sorunu yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz.
Bu yüzden söylediklerini mecburen ciddiye alıyoruz.
Hem Ecevit’e yapılanlar dün gibi gözümüzün önünde.
En yakınlarının ihanetini…
Dost bildiklerinin hakaretlerini unutmadık.
CHP içindeki hizipler arası çekişmenin acımasızlığını da düşünürsek…
Sormadan edemiyoruz.
Acaba Kılıçdaroğlu’nu hata yapmaya sürükleyip sadece alay konusu olarak gündemde tutmaya çalışan bir ihanet mekanizması mı var?
